ME
NU

OMELIE / Omelie TR

21 apr 2013
21/04/2013 -PASKALYA DEVRESİ - 4. Pazar Günü – C

21/04/2013 - Paskalya Devresi 4. Pazar Günü- C

İyi Çoban Pazarı
1.Okuma Hav.İşl.13,14.43-52 * Mezmur 99 * 2.Okuma Vah. 7,9.14-17 * İncil Yuh. 10,27-30

Paskalya devresinde, yedi hafta boyunca Kilise ve tüm yaratılış İsa’nın dirilişinin sevincini kutlamaktadır. Bu sevinci dünya - yani kendini düşünerek yaşayanlar ve dünyevi egoist ilgileri olanlar - paylaşmaz. Bugünkü Söz, sanki hayal kırıklığına uğramamamız için bizi önceden haberdar ediyor. Güzel olan her şey, insanlara kurtuluş ve ümit veren, acı çekenlere sevinç veren her şeyin nedense düşmanı var. Birçok kişi vardır ki, Allah’la arkadaş olduklarını söylerler, ancak yüreklerinde kıskançlık, kin, hırs vardır ve bunlar kötülüğe, nefrete, sapıklığa dönüşebilirler. Bunu Pavlos ve Barnabas, Antakya’nın Pisidya yöresinde tecrübe ettiler.

Onlar, Anadolu’nun dağlarının üzerindeki bir vadide olan bu güzel şehirde yaşayan Yahudi kardeşleriyle karşılaştılar. Onlara Allah’ın sevgisinin İsa’da beden aldığını söylediler ve onlar da bu güzel haberi sevinçle kabul ettiler. Ancak Yahudi başkanlarının kıskançlıkları bir zulüm doğurdu ve sonucunda iki havari o bölgeden kovuldu. Kaçarlarken Konya şehrine vardılar ve burada da aynı olaylar gerçekleşti.

Bunlar havarilerin ve Rabbin öğrencilerinin yaşamlarından sadece iki örnektir. Gerçekten de Yuhanna Rab’bin gününde gördüğü vizyonda şunu gördü: "Bunlar büyük sınavdan geçip gelmişler. Elbiselerini Kuzu'nun kanında yıkayıp bembeyaz etmişlerdir”. Onların gözleri, zulümlerin doğurduğu gözyaşlarından silindi ve böylece Kuzu’nun ardından giderek O’nu sonsuza kadar kutlayabildiler. Onlar Rab’bin acılarında ve ölümünde bile birlik içinde oldular: şimdi ise O’nun şanının sevincini ve göklerde Allah tarafından yüceltilmesini de paylaşıyorlar.

Tüm bu imanlılar, İsa’ya ait olacaklarına karar verdiklerinde zulüm edileceklerinin bilincindeydiler. Gerçekten de İsa’nın kendisi onlara bir öğrencinin efendisinden büyük olamayacağını söylemişlerdi: “Bana zulmettilerse, size de zulmedecekler. Benim sözüme uydularsa, sizinkine de uyacaklar” (Yuh. 15,20). Bu günkü kısa İncil metninde de şunu duyduk: “Ben onlara ebedi hayatı veriyorum; asla mahvolmayacaklar ve hiç kimse onları elimden alamaz”. Onları Rab’bin elinden almak isteyen biri mi var? Sonra da şunu ekliyor: “Pederin elinden onları almaya kimsenin gücü yetmez”. İsa’nın ve Baba’nın eli, aynı güven, yaşam, devamlı ve tam iyilik, durumunu verir. İnsanın düşmanı ise onun kötülüğünü ve ölümünü ister, özellikle de kurtarılmış olanlara saldırır. Bu sebepten kurtarılmış olan daima dikkatli, uyanık ve temkinli olmalıdır. Ne yapmalıdır? İsa otlayan kuzuların örneğini verir. Çobanın sesini duyup onu takip edenler, hiçbir tehlikeden korkmamalıdırlar. Nitekim çoban onları koruyacak, onları tehlikeye atmamak için kendini feda etmekten çekinmeyecektir.

Kurtuluşunu yaşamaya devam etmek istiyor musun? Yaşamını güvenceye almak ister misin? Yaptığın tüm çabaların boşa gitmemesini ister misin? O zaman çobanını dinle, onu takip etmeye devam et.

Paskalya devresinin bu dördüncü pazarında “İsa iyi çoban”, figürü tamamıyla hakimdir. Bu sebepten bu Pazar günkü ayinde özellikle bir konu hakkında derin bir şekilde dua etmeye çağrılmaktayız. İsa, Kilisesinde bazı kişileri çağırarak diğerlerine çoban ve öğretmen olmalarını ve tüm imanlıları, aziz Petrus’un dediği gibi “canlarınızın Çobanına ve Gözetmenine” götürmelerini istedi (1Petr 2,25). Duamızı Baba’ya yükseltelim ve bize, zamanımızda da, çobanlıklarını sadakatle yaşayacak çobanlar göndermesi için yalvaralım. Bu çobanlar, herkesin güven ve sadakatle sonsuz yaşama ulaşması için rehberlik etmeleri gerekiyor. İsa, havarilerine şunun için dua etmelerini tembihledi: “Ürünün sahibi olan Rabbe yalvarın da, ürününü kaldıracak işçiler göndersin”. İsa’nın düşündüğü işçiler, Kilisede değişik karizmaları olanlardır, elbette aralarında çoban olmaya çağrılanlar da vardır. Bu sebepten güvenle dua edelim: Baba, İsa’ya olan itaatimizi görüyor. O halde Allah’ın Oğluna olan itaatimizle birçok ve aziz çoban göndermesini dileyelim: O, duamızı dinleyecek ve gerçekleştirecektir. Kilisede, bu kadar önemli ve her tekil imanlının kurtuluşu için ve tüm Mesih’in Bedeninin uyumlu olması için gerekli, bu karizmayı yaşayan kişiler eksik kalmayacaktır. Duamızın daha gerçek olması için İsa’ya düşman bir dünyada O’nu takip etmekle çektiğimiz zorlukları ve acıları O’na sunalım. O zaman Alleluya ilahimiz daha sevinçli olacaktır ve Yuhanna’nın “beyaz elbiseler içersinde gördüğü” kalabalıklara daha uyumlu olacağız.