ME
NU

OMELIE / Omelie TR

01 apr 2018
01/04/2018  -  PASKALYA BAYRAMI  -  B YILI 

01/04/2018  -  PASKALYA BAYRAMI  -  B YILI 

1.Okuma  Hav. Kit. 10,37-44 *Mezmur 118 *1. Okuma Kol. 3,1-4 veya 1.Kor. 5,6-8

İncil Yh. 20,1-9

 

Bu günkü İncil bize, İsa'nın boş mezarına öğrencilerin gidip gelmelerini anlatıyor! Mecdelli Meryem gün ışığını beklemeden, onun 'Işığı'nın söndüğünü zannettiği yere gidiyor. Mezarın taşı kaldırmış olduğunu görünce, düşünmeden ve Rabbin sözlerini hatırlamaya çalışmadan, hemen, İsa'nın, Onikilerin birincisi olarak, seçtiği kişiye, Petrus’a koşuyor. Meryem, birinin, İsa'nın vücudunu çaldığından emindir. Biz de hayret etmiyoruz: çünkü bizler de, taşın, dışardan değil de, içerden kaldırılmış olduğunu hiç düşünemezdik!

Petrus ve öteki öğrenci bakmaya koşuyorlar. Büyük bir olasılıkla "öteki öğrenci" olan İncilci Yuhanna bize çok dikkatle, koşunun detaylarını, Petrus'u beklemenin kibarlığını ve kefen bezlerinin durumunun ayrıntılarının gözlemini, anlatmaktadır.

Meryem'in ve iki öğrencinin sevgisi, büyük bir sevgidir. Ve de o kadar büyük bu sevgi, iman bir eylemine varıyor: "Gördü ve iman etti"!

Bizler de, o öğrencilerle beraber koşmak istiyoruz ve onlarla beraber, hiç kimse tarafından dokunulmamış, boş ve 'gevşek' kefen bezlerinden İsa'nın kendi gücüyle çıktığına, inanmak istiyoruz!

İnanmak! İman, neşeyle dolu bu kutsal günün armağanıdır!

Aziz Petrus, bu olayları anlatırken, günahların bağışlanmasına kavuşturan, ve bu yüzden yürek huzurunu ve yepyeni bir hayatın tecrübesini tattıran, sevinçli bir imandan söz eder.

Aziz Pavlus da, iman ve yeni yaşamdan bahsederek, hayatımızda İsa'nın dirilişinin etkili olması için, izin vermemize teşvik etmektedir! Madem ki İsa dirildi, O'nun olan bizler de, yeni bir güvenle ve ebedi hayat için emin umutlara dayanarak, yaşıyoruz. Bunun için günlerimiz boyunca, yeryüzündeki değerlere değil, gökteki değerlere gözlerimizi dikelim! Yeryüzündeki şeylerde ölümü, acıyı, korkuyu tecrübe ediyoruz, fakat İsa yıpranmanın ve bozulmanın etkisi altında değil: O dirildi; bu yüzden O'na bakarak ve O'nu severek, artık ölümün korkusu içinde yaşamıyoruz. "Göklerdeki şeyleri" düşünerek, ümit ve sevinç içinde yaşamaktayız! "Göklerdeki şeyleri" aramakla, günlerimizin bütün anları, bütün ilişkilerimiz yeni bir anlam kazanıyorlar: yalnız arkadaşlıkla değil, ebediyetle dolacaklar!

İsa dirildi! İsa yaşıyor, ölümün engelini yok etti. Biz O'na ait oluyoruz, göğsünden fışkıran suda vaftiz olduk, O'nun döktüğü kan sayesinde susuzluğumuz gideriliyor, O'nun Bedeni ile besleniyoruz. Biz, O'nunuz: O'nun hayatı hayatımızı dolduruyor. O'na aittiz, bu yüzden önümüzdeki 'varış çizgisi' ölüm değildir, tersine O'nun şahane ışığı ve sonsuz Yaşamıdır.

Mecdelli Meryem gibi, İsa'nın mezarının önüne eğilerek, ölüm kokusunu değil, aksine, nefesimizi neşe ve ümit ile dolduran, hayatın güzel kokusunu duymaktayız!

 

Rab İsa, ölümden dirildin! Bizim koşmamıza, bakmamıza, düşünmemize izin veriyorsun ve sonra, şüphelerimizi kaldırmak için, birliğimizin merkezi olmak için, bizzat Sen bize geliyorsun. Bizimle kal, sunak masası etrafında toplanarak, bize öğrettiğin gibi ve bize örnek verdiğin gibi, birbirimizi severek, bizler de seninle kalacağız!

Rab’bimiz İsa, dirildin! Alleluya!

 

OKUMALAR

 

Havarilerin Kitabından Sözler 10,34a.37-43.

 

Petrus, subay Kornelius'un evine gelince, söz alıp şöyle dedi:'Tüm olayları biliyorsunuz. Yahya'nın vaftiz çağrısından sonra Celile'den başlayarak tüm Yahudiye'de meydana gelen olayları, Tanrı'nın, Nasıralı İsa'yı nasıl Kutsal Ruh'la ve kudretle meshettiğini biliyorsunuz. İsa her yanı dolaşarak iyilik yapıyor, İblis'in baskısı altında olanların hepsini iyileştiriyordu. Çünkü Tanrı O'nunla beraberdi. «Biz, İsa'nın, Yahudilerin ülkesinde ve Kudüs'te yaptıklarının hepsine tanık olduk. O'nu çarmıha gerip öldürdüler. Ama Tanrı O'nu üçüncü gün diriltti ve açıkça görünmesini sağladı. İsa, halkın tümüne değil de, Tanrı'nın önceden seçmiş olduğu tanıklara, ölümden dirilmesinden sonra kendisiyle birlikte yiyip içen bizlere göründü. Tanrı tarafından ölülerle dirilerin Yargıcı olarak atanan kişinin kendisi olduğunu halka duyurmamızı, buna tanıklık etmemizi buyurdu. Peygamberlerin hepsi O'nunla ilgili tanıklıkta bulunuyorlar. Şöyle ki, O'na inanan herkesin günahları O'nun adıyla bağışlanır.»

 

Mezmur 118(117),1-2.16ab-17.22-23.

 

RAB'be şükredin, çünkü O iyidir, Sevgisi sonsuzdur.

Sonsuzdur sevgisi! desin İsrail halkı.

RAB'bin sağ eli üstündür, RAB'bin sağ eli güçlü işler yapar!

Ölmeyecek, yaşayacağım, RAB'bin yaptıklarını duyuracağım.

Yapıcıların reddettiği taş, Köşenin baş taşı oldu.

RAB'bin işidir bu, gözümüzde harika bir iş!

 

Aziz Pavlus'un Koloslulara Mektubundan sözler 3,1-4.

 

Kardeşlerim, Mesih'le birlikte dirildiğinize göre, gökteki değerlerin ardından gidin. Mesih orada, Tanrı'nın sağında oturuyor. Yeryüzündeki değil, gökteki değerleri düşünün. Çünkü siz öldünüz, yaşamınız da Mesih'le birlikte Tanrı'da saklıdır. Yaşamınız olan Mesih göründüğü zaman, siz de O'nunla birlikte yücelmiş olarak görüneceksiniz.

 

Aziz Yuhanna Tarafından Yazılan Mesih İsa'nın İncil'inden Sözler 20,1-9.

 

Mesih İsa'nın ölümünden sonra, haftanın ilk günü, erkenden, ortalık daha karanlıkken Mecdelli Meryem mezara gitti. Taşın mezarın girişinden kaldırılmış olduğunu gördü. Koşarak Simun Petrus'a ve İsa'nın sevdiği öbür öğrenciye geldi. Onlara, «Rab'bi mezardan almışlar, nereye koyduklarını da bilmiyoruz» dedi. Bunun üzerine Petrus'la öteki öğrenci dışarı çıkıp mezara yöneldiler. İkisi birlikte koşuyordu. Ama öteki öğrenci Petrus'tan daha hızlı koşarak mezara önce vardı. Eğilip içeri baktı, keten bezleri orada serili gördü, ama içeri girmedi. Ardından Simun Petrus geldi ve mezara girdi. Orada serili duran bezleri ve İsa'nın başına sarılmış olan mendili gördü. Mendil, keten bezlerle birlikte değildi, ayrı bir yerde dürülmüş duruyordu. O zaman mezara ilk varan öteki öğrenci de içeri girdi. Olanları gördü ve iman etti. İsa'nın ölümden dirilmesi gerektiğini belirten Kutsal Yazı'yı henüz anlamamışlardı.