ME
NU

OMELIE / Omelie TR

05 apr 2015
05/04/2015 - PASKALYA BAYRAMI

05/04/2015 - PASKALYA BAYRAMI

Arife. Mk 16,1-7

1. Okuma Hav. 10,34.37-43 * Mezmur 117 * 2. Okuma Kol 3,1-4 (1Kor 5,6-8) * İncil Yh 20,1-9 (Lk 24,13-35)

Paskalya’ya Hazırlık Devresinden sonra, bugün sevinçle Alleluya ilahisini söylememizi sağlayan ve kutladığımız olay, - hatta “gizem” diyebiliriz -, o kadar üstündür ki aklımızı aştığından dolayı, bize onun nasıl gerçekleştiği anlatılmamaktadır. Bize sadece, bu olay karşısında kadınların ve öğrencilerinin davranışları anlatılmakta ve bizim de yapabileceğimiz doğru davranışlar önerilmektedir. Havariler, Mesih İsa’nın bedeni mezardan çıktığı anda orada olmamalarına rağmen, kendilerinin, O’nun dirilişinin tanıkları olduklarını kararlıkla söylemektedirler. Onlar mezarın girişinden yuvarlanmış taşı gördüler, korkudan titreyen nöbetçilerin kaçtığını, mezarın boş olduğunu, İsa’nın başına örtülmüş olan mendilin katlanmış ve kefenin boş olduğunu gördüler. Bu ayrıntılar içlerinde büyük soru işaretlerini doğurdu ve yavaş yavaş gerçekten İsa’nın dirildiğine inanmalarına ve O’na güvenmelerine yardımcı oldular. Sonra da O’nu ‘gördüler’; ne demek bu? Bu da bir sırdı, çünkü O’nu görüyorlardı, ama O’nu tanıyamıyorlardı ne sesinden, ne çehresinden, ne elbisesinden...Sadece O’nun belli eyleminden, ekmeği bölme gibi, O’nu tanıdılar. O’nu, iman bakışıyla görüyorlardı. Onların o imanı, saflık veya aptallık değildi, yaşadıkları bir tecrübeydi; onların önce tanıdıkları, sonra da ölmüş olarak gördükleri İsa’ya, şimdi ise canlı olarak kendileri ile diyalog kuran İsa’ya güvenle kendilerini emanet etme tecrübesiydi. O yaşıyor. O’nu hala dinleyebiliyor, O’nunla konuşuyor, O’nun için yaşayabiliyorlardı, O’nun ışığını ve sevincini alabiliyor ve mevcudiyetini tadabiliyorlardı. O’nun mevcudiyeti önceki gibi değil, şimdiki yere ve zamana bağlı değildir, yenidir, farklı, sürekli, içsel ve dışsaldır, şefkat gösteren, cesaret ve huzur, sabır ve güç, güven ve alçakgönüllülük verendir. Tek bir sözle diyoruz ki İsa “dirildi”; bu terim Havariler için yeniydi ve bizler de anlamını tamamen kavrayamıyoruz..
Yeniliği ilk fark edenler kadınlardır, aslında kadınlar yeni bir hayatın yeniliğini kabul etmeye daha çok eğilimliler.... Onlar olağanüstü bu haberi meleklerden alıyorlar: İsa artık mezarda değil, “dirilmiştir”. Melekler onları korkmamaya, gördüklerini ve işittiklerini diğer öğrencilere bildirmeye teşvik etmektedirler. Bu kadar şaşırtan bir olay önünde korkmak normaldir. Fakat korkacak bir şey yok çünkü burada insan değil, ama Tanrı çalışmaktadır. O’nun eseri önünde korkmamalıyız çünkü O daima ve sadece yararımıza çalışmaktadır. Gerçekten ilk iman edenler, öğrencilerdir, aralarında birincisi Yuhanna’dır. Öğrenciler kadınları dinliyor, mezarı görmeye gidiyor ve iman etmeye başlıyorlar; kavrama yeteneklerimize aşan Tanrı’nın sevgisinin gizemine güvenmeye ve kendilerini ona teslim etmeye başlıyorlar. Her şey yenidir, her şey “anormaldir” fakat Baba’nın sevgisi ve İsa’nın sadakati bu olayda mevcuttur; bunlara kendimizi de teslim edip güvenebiliriz! Böylece onlar İsa’nın canlı olduğunu tecrübe ediyorlar.
Dirilmiş İsa’ya iman etmekle öğrencilerin hayatları tamamen değişmeye başlıyor. Bunu açıklamak zordur, sadece iman etmeye başlayan, anlayabilir. Petrus bunu Kornelius’a ve ailesine anlatıyor çünkü bu olay, yani İsa’nın dirilişi, Petrus’un, Celile’de ve Yahudiye’de yaşadıklarına değer veren, hem de diğer havarilerin hayatlarını değiştiren olaydır. Onlar önceki faaliyetleriyle uğraşmayı bıraktılar ve tanıkları olarak yaşadıklarını müjdelemeye başladılar. Onların müjdelemesi, sevgiyle İsa’nın adını kabul eden herkesin günahlarının bağışlanmasını da kapsıyor. Aziz Pavlus da, İsa’nın dirilişini en önemli anı olarak görüyor: Kim O’na iman ederse, kendini de dirilmiş hissedecek, yeni bir hayat yaşamayı tecrübe edecek; geçici ve sık sık yüzeysel şeyler için kaygılar ile değil, ama gökteki değerlere dönük arzular ile dolu bir hayat... Böyle bir hayat yeryüzüne bağlı kötü tutkuların çamuru içine batmıyor, devamlı acı doğuran“kin ve kötülük” yönetiminde değildir, tersine Dirilmiş Mesih’in girdiği göklerde başlamış ebedi“bayram”a katılıyor.
Biz de, dünyanın anlayamadığı yeni sözleri kullanmaktayız. Fakat açıklayamıyorsak da, tüm insanların yeni hayatın sevincini tecrübe etmesi için, herkesi alçakgönüllülükle Dirilmiş İsa’ya güvenmeye davet ediyoruz ve bugün tüm iman kardeşleriyle birlikte şöyle dua ediyoruz: Tanrı’m, ölümü yenen biricik Oğlun sayesinde, cennetin kapısını bizlere açtın. O’nun şanlı dirilişini kutlarken, yeni hayatın ışığında yürüyebilmemiz için, Kutsal Ruh’un kudretiyle içimizde yeni bir kalp yarat”. Amin! Alleluya!