ME
NU

OMELIE / Omelie TR

19 set 2021
19/09/2021 - OLAĞAN DEVRE 25. Pazar Günü – B

19/09/2021 - OLAĞAN DEVRE 25. Pazar Günü – B

  1. Okuma * Bilgelik 2,17-20 * Mezmur 54 *2.Okuma * Yakup 3,16 - 4,3 * İncil * Mk. 9,30-37

"Canını yakarak ve işkence ederek onu sınayalım; bu şekilde onun inceliğini araştıralım; dayanma gücünü deneyelim. Onu suçlayarak utanç verici bir ölüme mahkûm edelim; çünkü kendisini koruyacaklarını iddia etmedi mi?”. Bilgelik Kitabının bu cümleleri mutlaka İsa’ya ilham verdiler. Kendi geleceğini görebilmesi ve bunu emin bir şekilde öğrencilerine anlatabilmesi için O’na yardım ettiler. Öğrenciler, nasıl oluyor da İsa bu şekilde konuşuyor olmasına rağmen, anlamıyorlardı: Birçok mucize yapmıştı, herkes O’nun hakkında konuşuyordu, kalabalık O’nu arıyordu. Nasıl oluyor da şimdi O, kalabalıktan kaçıyor, az kalan öğrencilerle yalnız kalmak istiyor, üstelik onlara şiddetli ölümünden bahsediyor? Anlamak gerçekten kolay değildi. Ama Kutsal Yazılar bunu açıkça belirtmektedirler ve İsa bu sözlerin gerçek olduklarını bilmektedir; insanların duyguları ise çok hızlı değişmektedir. İsa yazılmış olanın bütününü yerine getirmelidir, çünkü bu, günahkar ve kurtuluşa ihtiyacı olan insanlar için sevgisinin doluluğunu gerçekleştiren Baba’nın istediğidir. Allah’ın Sözü kalıcıdır, insanın yüreği ise arzuları ve egoizmi takip eder ve kolayca yolunu kaybedebilir, değişebilir: İsa ona güvenmez.

Gerçekten öğrencileri İsa’nın kendilerine söylediklerini anlamıyor ne de onlara dikkat ediyorlar. Nitekim yolda Öğretmenlerinin bahsettiği bambaşka bir konudan, O’nun ilgi göstermediği bir konudan söz ediyorlar. ‘Yolda aralarında kimin en büyük olduğunu tartışmışlardı’. Öğrenciler; büyük şeyleri, insanlar tarafından takdir edilen o büyük şeyleri, hırsla arzu ediyorlar. Onların arasında en büyük kimdir? Onlar insani şanı aramaktadırlar. O zaman İsa oturup onları yanına çağırıp, öğretmeye başlıyor. Biraz önce dinlemediler mi? Şimdi Sözünü korumalıdırlar. Allah tarafından sevilmiş olan, o büyüktür! Allah’a benzeyen, büyüktür! Allah küçük ve yoksul, kendilerini koruyamayan kişileri seviyor: Eğer Allah onları seviyorsa, Allah’ın insanı olan da onları sevmelidir. Allah tarafından sevilmiş olanlara hizmet eden, gerçekten büyüktür! Küçükler, büyüktür, çünkü Allah tarafından sevilmişlerdir. Kendisini küçük ve kul yapan, iki katı büyüktür, çünkü hem Allah ona hizmet eder, hem de kendisini Allah’ın hizmetçisi yapar.

İsa’nın sözleri bizi şaşırtıyor, davranma ve düşünce tarzlarımızı değiştiriyorlar; yaşadığımız bu dünyanın kökten değiştirilmesi gerektiğini gösteriyorlar. Şimdiki dünyanın durumu, durmadan acıları artırıyor, İsa’nın sözlerine göre yaşamaya başlarsa ise, acılar hafifleyip yok olur. Mesih İsa gerçekten kurtarıcıdır ve biz Onunla işbirliği yapabiliriz; Onun kurtarışı, Peder’i ve Beden alan sevgisi olan Oğlu tanımaya başlayınca etkili olmaya başlar.

İsa’nın sözleri bize inandırıcı gelmiyorsa, Aziz Yakup’u dinleyelim. O, büyüklük arayışının ve egoizmin yarattığı acıları, kötülükleri sıralamaktadır. İçinde büyüklüğün hırsını taşıyanlar düzgünce dua da edemez, çünkü sevgi olan Allah ile karşılaşamaz. Bu durumda bulunanlar, kendilerinin dua ettiklerini düşünürlerse de, kendilerini hayal kırıklarına uğratmaktadırlar. Peder, sadece bizi alçakgönüllü, barışçı ve merhametli yapan, bizim ve başkalarının mutluluğu için bol meyve verici bir bilgelik verebilir. Farklı bir bilgelik, ilahi olmayacaktı, aldatan yalan olacaktı, Biz de bunun için zulüm görecek miyiz? Her şeyden önce egoizmimize zulüm edeceğiz. Alçakgönüllü hayatımızla, merhametli ve barışçı olmamızla İsa’nın öğrencilerini istemeyen o dünyaya da mutluluk vereceğiz.

OKUMALAR

  1. Okuma Bilgelik 2,17-20

"Erdemli kişi için pusuya yatalım, çünkü o bizi öfkelendiriyor, Yaşam biçimimize engel oluyor, Yasalara uymadığımız için bizi eleştiriyor, Bizi eğitimimize kötülük etmekle suçluyor.

Bakalım, söyledikleri doğru mudur, Görelim, onun sonu ne olacak.

Eğer erdemli insan Allah’ın oğlu ise, Allah onun tarafını tutacak, Onu yakalayan düşmanlarının elinden kurtulacaktır.

Canını yakarak ve işkence ederek onu sınayalım, Bu şekilde onun inceliğini araştıralım, Dayanma gücünü deneyelim.

Onu suçlayarak utanç verici bir ölüme bırakalım, Değil mi ki onu koruyacaklardır -eğer sözüne inanacaksak."

Mezmur 54

Ey Allah, beni adınla kurtar,

Gücünle akla beni!

Çünkü küstahlar bana saldırıyor,

Zorbalar canımı almak istiyor,

Allah'a aldırmıyorlar.

İşte Allah benim yardımcımdır,

Tek desteğim Rab'dir.

Düşmanlarım yaptıkları kötülüğün cezasını bulsun,

Sadakatin uyarınca yok et onları.

Ya RAB, sana gönülden bir kurban sunacağım,

Adına şükredeceğim, çünkü adın iyidir.

2.Okuma Yakup 3,16 - 4,3

Nerede kıskançlık ve bencillik varsa, orada karışıklık ve her tür kötülük vardır. Ama gökten inen bilgelik her şeyden önce paktır, sonra barışçıl, yumuşak ve uysaldır. Merhamet ve iyi meyvelerle doludur. Kayırıcılığı ve ikiyüzlülüğü yoktur. Barış içinde eken barış yapıcıları doğruluk ürününü biçerler. Aranızdaki kavga ve çekişmelerin kaynağı nedir? Bedenlerinizin üyelerinde savaşan tutkularınız değil mi? Bir şey arzu ediyorsunuz, ama elde edemeyince adam öldürüyorsunuz. Kıskanıyorsunuz, ama isteğinize erişemeyince çekişiyor ve kavga ediyorsunuz. Elde edemiyorsunuz, çünkü Allah'tan dilemiyorsunuz. Dilediğiniz zaman da dileğinize kavuşamıyorsunuz. Çünkü kötü amaçla, tutkularınız uğruna kullanmak için diliyorsunuz.

İncil Markos 9,30-37

Oradan ayrılmış, Celile bölgesinden geçiyorlardı. İsa hiç kimsenin bunu bilmesini istemiyordu. Öğrencilerine ders verirken şöyle diyordu: «İnsanoğlu, insanların eline teslim edilecek ve öldürülecek, ama öldürüldükten üç gün sonra dirilecek.» Onlar bu sözleri anlamıyor, İsa'ya soru sormaktan da korkuyorlardı.

Kefernahum'a vardılar. Eve girdikten sonra İsa onlara, «Yolda aranızda neyi tartışıyordunuz?» diye sordu. Hiç birinden ses çıkmadı. Çünkü yolda aralarında kimin en büyük olduğunu tartışmışlardı.
İsa oturup Onikileri yanına çağırdı. Onlara şöyle dedi: «Birinci olmak isteyen en sonuncu olsun, herkesin hizmetkârı olsun.»
Küçük bir çocuğu alıp orta yere dikti, sonra onu kucağına alarak onlara şöyle dedi: «Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni değil, beni göndereni kabul etmiş olur.»