ME
NU

OMELIE / Omelie TR

26 gen 2020
26/01/2020 - OLAĞAN DEVRE 3. Pazar Günü – A -

26/01/2020 - OLAĞAN DEVRE 3. Pazar Günü – A -

(Hristiyanların Birliği için Dua Zamanı)

İlk Okuma Yeşaya 8,23 - 9,2 Mezmur 26 İkinci Okuma 1Korint 1,10-13.17 ·İncil Matta 4,12-23

 

Her Ayinde İncil Yazarı Matta'nın İsa'nın misyonunu anlatmaya başladığında söylediği şey gerçekleştirmektedir: “Karanlık ve ölüm ülkesinde oturan insanların üzerinde bir ışık parladı”. Günahın bizi hapsettiği karanlıklardan, bakışlarımızı kaldırırız, çünkü af sözleri bize yeni ufuklar açmaktadır!

İncil Yazarı bu sözleri, ilk okumada duyduğumuz Yeşaya peygamberden almaktadır. Peygamber, Rab'den gelen alçaltmaların büyük bir sevinç ile mükafatlandırılacaklarını da söylemektedir: Celile'nin köyleri büyük acılar çektiler, ama tam da bu köyler, tüm insanların kurtarıcısı Mesih'ten gelen yeni ışığın tanıkları olacaklar! Peygamberin sözleri; Allah'a itaat etmek için aile içerisinde veya Kilisede veya toplumda günlük görevlerimizi yerine getirmekte haç taşıyarak acı çeken bizleri de teselli etmektedir.

Bugün dünyada var olan dirilmiş İsa, bizi olduğumuz yerde bırakmadığını, Allah'ın hoşuna giden bir hayata çağırdığını bize göstermektedir. İsa ile karşılaşmak, O'nun sesini dinlemek demektir: O bizi yeni görevlere, yeni yollara, başkaları için de işaret ve armağan olmamıza çağırmaktadır. Simon ve Andreas'ın çağrıları, aynen Yakup ve kardeşi Yuhanna'nın çağrıları gibi özel çağrılardır. İsa, kendi yeni binasının, yeni halkının temellerini atmak üzeredir. Burada kardeşlik yaşanmalıdır. İsa'nın egemenliğinde herkesin 'kardeş' olması gerekecektir: İlk çağrılanlar, önceden kardeş yaşamını tanımaktadırlar ve onlar İsa'dan bütün diğer çağrılanları bu tür hayatının içerisine kabul edecekler; onları kardeş yaşamının özelliği olan sıcaklıkta ve güvende kabul edecekler. İlk havarilerin çağrıları, Rab ile karşılaşmamız için de bir işarettir: Rab, bir kişi ile karşılaşmasında, sadece selamlamakla yetinmez, bu kişiye kendini armağan etmeye davet eder. Bu çok güzeldir: İsa, yaşamın kendini armağan ederek, mükemmelliğe ulaştığını bilmektedir, çünkü kendini sunmak Allah'ın yaşamının özelliğidir. Kendi yaşamını armağan ederek Peder Allah'a benzerliğimizi göstermek, kendimizi düşünmekten ve ihtiyacımızın olduğunu düşündüğümüz şeylerden vazgeçmek gerektirir. Petrus, Andreas, Yakup ve Yuhanna, işlerini, kayıklarını, ağlarını, babalarını bile, bırakıyorlar: Bu gerçekler ve bu kişiler; geçmişlerinin, alışkanlıklarının, geleneklerinin, sevgilerinin ve insani garantilerinin temsil edenleridir. İsa'yı izlemek için bunları bırakan kişi, yeni bir hayatının zenginliğini kabul edebilen kişi oluyor.

Geçmişimizi, bizi etkilediği her şeyi de bırakmak, gereklidir, yoksa İsa ile yaşamak hiç bir yenilik getirmeyecek, başta illüzyon, sonra da hayal kırıklığı yaratacaktır. İsa'ya olan sevgisinden dolayı bazı şeylerden vazgeçmeyi bilenler, Aziz Pavlus'un bugün gösterdiği adımları atabilecekler. Aziz Pavlus'un kurduğu Hristiyan cemaatlarında bölünmeler vardı, çünkü bu cemaatler içerisinde Rabbe iman eden, fakat aynı zamanda geçmişinin hiç bir şeyinden feragat etmeyen, kendisinden, özellikle de insanlar önünde önemli olma isteğinden vazgeçmeyen bazı kişiler vardı.

Eğer Hristiyanlar İsa'yı her şeylerinin üzerine koymazlarsa, kendilerine hayır demeyip tüm sevdiklerini yaparlarsa, Kilisenin yaşamı, imana yeni yaklaşanlar için skandal yaratacaktır. Haç, getirdiği acı ile gerçek imanlının yaşamından eksik olamaz. Haç, Allah'a her gerçek dönmenin ve Allah'a göre her yaşamın havasıdır, Mesih İsa'nın her gerçek izleyicisinin işaretidir!

Bu gün itibaren her birimiz üzerine de bakışlarını koyan Rabbi takip etmek için somut adımlar atmayı arzulayalım. O zaman bütün Kiliselerin birliği için duamızı daha somut ve daha etkili kılacağız.

 

OKUMALAR

 

1.Okuma: Yeşaya 8,23b-9,3 

Geçmişte Zevulun ve Naftali bölgelerini alçaltan Allah, gelecekte Şeria Irmağı'nın ötesinde, Deniz Yolu'nda, ulusların yaşadığı Celile'yi onurlandıracak.

Karanlıkta yürüyen halk büyük bir ışık görecek;

Ölümün gölgelediği ülkede oturanların üzerine ışık parlayacak.

Ya RAB, ulusu çoğaltacak, sevincini artıracaksın.

Ekin biçenlerin neşelendiği, ganimet paylaşanların coştuğu gibi,

Onlar da sevinecek senin önünde.

Çünkü onlara yük olan boyunduruğu, omuzlarını döven değneği,

Onlara eziyet edenlerin sopasını paramparça edeceksin;

Tıpkı Midyanlılar'ı yenilgiye uğrattığın günkü gibi.

 

Mezmur 26/27

RAB benim ışığım, kurtuluşumdur,

Kimseden korkmam.

RAB yaşamımın kalesidir, kimseden yılmam.

RAB'den tek dileğim, tek isteğim şu:

RAB'bin güzelliğini seyretmek,

Tapınağında O'na hayran olmak için

Ömrümün bütün günlerini O'nun evinde geçirmek.

Yaşam ülkesinde RAB'bin iyiliğini göreceğimden kuşkum yok.

Umudunu RAB'be bağla, güçlü ve yürekli ol;

Umudunu RAB'be bağla!

 

2.Okuma: Aziz Pavlus'un Korintoslulara 1. Mektubundan 1,10-13.1

Kardeşler, Rabbimiz İsa Mesih'in adıyla yalvarıyorum: hepiniz uyum içinde olun, aranızda bölünmeler olmadan aynı düşüncede ve aynı yargıda birleşin. Kardeşlerim, Klovi'nin ev halkından aranızda çekişmeler olduğunu öğrendim. Şunu demek istiyorum: her biriniz, «Ben Pavlus yanlısıyım», «Ben Apollos yanlısıyım», «Ben Kefas yanlısıyım» ya da «Ben Mesih yanlısıyım» diyormuş.
Mesih bölündü mü? Sizin için çarmıha gerilen Pavlus muydu? Pavlus'un adıyla mı vaftiz edildiniz? Mesih beni vaftiz etmeye değil, Mesih'in çarmıhtaki ölümü boşa gitmesin diye, bilgece sözlere dayanmaksızın Müjde'yi yaymaya gönderdi.

 

İncil: Matta 4,12-23

İsa, Yahya'nın tutuklandığını duyunca Celile'ye döndü. Nasıra'dan ayrılarak Zebulun ve Naftali yöresinde, Celile gölü kıyısında bulunan Kefernahum'a gelip yerleşti. Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen şu sözün yerine gelmesi için oldu:

«Zebulun diyarı ve Naftali diyarı,
Şeria nehrinin ötesinde, deniz tarafı,
ulusların Celilesi!
Karanlıkta yaşayan halk,
büyük bir ışık gördü.
Ölümün gölgelediği diyarda
yaşayanların üzerine bir ışık doğdu.»

O günden itibaren İsa şu çağrıda bulunmaya başladı: «Tövbe edin! Göklerin Egemenliği yaklaştı.»

İsa, Celile gölünün kıyısında gezerken Petrus denen Simun ile kardeşi Andreya'yı gördü. Balıkçı olan bu iki kardeş göle ağ atmaktaydı. İsa onlara, «Ardımdan gelin, sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım» dedi. Onlar da hemen ağlarını bırakıp O'nun ardından gittiler. Oradan daha ileri giden İsa, başka iki kardeşi, Zebedi'nin oğulları Yakup'la Yuhanna'yı gördü. Babaları Zebedi'yle birlikte kayıkta ağlarını onarıyorlardı. İsa onları çağırdı. Onlar da hemen kayığı ve babalarını bırakıp İsa'nın ardından gittiler.

İsa, Celile bölgesinin her tarafını dolaştı. Buralardaki havralarda ders veriyor, Göksel Egemenliğin müjdesini duyuruyor, halk arasında rastlanan her hastalığı, her illeti iyileştiriyordu.