ME
NU

OMELIE / Omelie TR

06 nov 2022
06/11/2022 - OLAĞAN DEVRE - 32. Pazar Günü – C

06/11/2022 - OLAĞAN DEVRE - 32. Pazar Günü – C

1.Okuma 2 Mak. 7,1-2.9-14 Mezmur 16 2.Okuma 2Sel. 2,16 - 3,5 İncil Luka 20,27-38

Bu günkü Rab’bin Sözünün ana fikri dirilişe imandır. Biz Allah’ın Allah olduğuna, ölüm dahil hiçbir şeyin O’nun üstünde olmadığına inanıyoruz. Allah insanı ölmesi için değil, yaşaması için yaratıyor! Ve O’nun yarattığı tüm insanlar O’nun sayesinde yaşıyor! İsa, bu konu hakkında O’nu zor duruma düşürmek isteyen Sadukilere, aynen böyle cevap verir. Kutsal Kitabın sadece ilk beş kitabının Allah’ın Sözü olduğunu söyleyen Kudüs zenginleri olan Sadukiler, günümüzdeki bazı kişiler gibi düşünüyorlardı. Bunlar ne diyordu? “Ölüleri görmüyoruz, o halde ölüm ile her şey biter”.

Bu aynı zamanda zenginlerin ve zengin olmak isteyenlerin de düşünme şeklidir, böylece cimriliklerini, fakirleri görmeme körlüklerini, açık hırsızlıklarını, temize çıkarmalıdırlar. “Mademki ölümle her şey sona eriyor, mümkün oldukça rahat yaşayalım”. Bu “rahat” sözü de eğlence ve zevki kapsayan her türlü egoizmi ima ediyor. O zamanda bunu düşünen Sadukilerdi, şimdi genç ve yaşlı arkadaşlarımızlardır, hatta kendimizi imanlı sayan, fakat ölümü başa gelebilecek en kötü olay gibi gören, cehennem sanki yokmuş gibi düşünen bizler de öyleyiz.

İsa, İbrahim, İshak ve Yakup’tan canlı kişiler gibi bahsediyor, sebebi de Kutsal Yazıların da onlardan böyle konuşmasıdır. Allah halkını İbrahim’e olan sevgisinden dolayı kurtardı, ona ebediyen sürecek sözler verdi. İbrahim artık olmasa, Allah’ın sözlerinin de bir değeri kalmazdı! Hatta Allah’ın insanların arasında belirtilmeyi istediği ad, Eski Atalara, onların hayatlarına, onların itaatlerine ima etmektedir. Allah Musa’ya şöyle dedi: ''İsrailler’e de ki, 'Beni size atalarınızın Allah’ı, İbrahim’in Allah’ı, İshak’ın Allah’ı ve Yakup’un Allah’ı gönderdi. Sonsuza dek adım bu olacak'.''

Yaşamımızın ölümle sonuçlanacağını nasıl düşünebiliriz? Allah ölümü yenemez mi? Öyle olmasa ölüm tanrımız olurdu, ölüm korkusu da rehberimiz. Ölümü maaş olarak kullanan Şeytan sahibimiz olmak istiyor, ölüme tapıyorsak istediğine ulaşıyor. O, Allah’ın düşmanıdır, bizi mecbur etmek için, kendisine itaatimizi kazanmak için, korkuyu, ölüm korkusunu kullanıyor. Ama biz, yaşamımızın Allah’ın elinde olduğunu bildiğimizden dolayı ebediyen yaşayacağımızdan emin olarak, bizi korkutmasına izin vermiyoruz.

Biz çocuklarına Allah’a olan sevgiyi öğretmeyi bilen sadakatli ve cesur yedi çocuk annesi gibiyiz ve olacağız. Bu çocuklar yaşamın Allah’tan kaynaklandığını bildikleri için ölümden veya acılardan korkmadılar. Yaşam Allah’ını terk etmemek için ölümü kabullendiler.

Biz İsa’nın öğretileriyle, hatta O’nunla yaşıyoruz. O, dünyada hep zülüm görüyor ve biz O’nunla kalıyoruz. O, kendini akıllı zannedenler tarafından reddediliyor, fakat biz O’nunla yaşarız. O, yöneticiler tarafından hor görülüyor ve biz O’nunla yaşıyoruz. O, karar verenler tarafından yokmuş gibi görülüyor ve biz O’nunla yaşıyoruz. O, ünlü yazarlar tarafından veya herkesin önünde konuşanlar tarafından bahsedilmiyor ve biz O’nunla yaşıyoruz. O haçta öldü ve biz O’nunla yaşıyoruz, çünkü ebediyen O’nunla yaşayabileceğimizi, hiçbir tehdit, hiçbir haksızlık Allah’ın bize, bu yaşamdan sonra vereceği yaşamı elimizden alamayacağını biliyoruz.

Belki bütün bu durumlarda İsa ile birlik içerisinde olduğumuz tamamen gerçek değildir, ama arzumuzun ve duamızın böyle olmasını istiyoruz. Gerçekten de Baba’ya bize azmi ve sebatı vermesi için dua ediyoruz ve Baba bize bunu verecektir, çünkü Kendisi, hayat kaynağı olan yüreğinden gelen gerçek hayat olan Oğluyla birlik olmamızı istiyor. Allah’ın Oğlu olan Hayat, meleklerin bile tanımadığı bir hayattır ve bize miras olacaktır.

Bu hayatı sevdiğimiz kişilerin de kuşandığını gördüğümüzde en büyük sevincimiz bu olacaktır!

OKUMALAR

  1. Okuma: Makabelerin 2. Kitabından 7,1-2.9-14

Anneleriyle tutuklanan yedi erkek kardeş de vardı. Kral yasanın yasakladığı domuz etini yemeye onları zorladı. Kırbaçlarla ve ağır cezalarla onlara işkence etti.

Aralarından bir tanesi hepsinin adına konuşarak şöyle dedi: "Bizden ne öğrenmek istiyorsun? Atalarımızın yasalarına karşı gelmektense ölmeyi yeğ tutuyoruz."

Büyük öfkeye kapılan kral ateşte tavalar ve kazanlar ısıtmalarını buyurdu.

Ardından tavalarla kazanlar iyice kızdıktan sonra kral sözcü olarak konuşan gencin dilinin kesilmesini, başının derisinin yüzülmesini, el ve ayaklarının kesilmesini buyurdu. O arada öbür kardeşleriyle anneleri onları seyrediyordu.

Delikanlı tamamen güçsüz duruma düştükten sonra ve hâlâ soluk alırken kral onun canlı olarak tavada kızartılmasını buyurdu. Tavadan dumanlar yükselirken anneyle çocukları soylu biçimde ölmek için birbirlerini yüreklendiriyor ve şöyle diyorlardı:

"Allah'ımız Rab her şeyi görüyor ve elbette ki bize acıyor, tıpkı Musa'nın şarkısında olduğu gibi! Musa halka karşı tanıklık edip bu şarkıda şunu bildiriyordu: "O, kesinlikle kullarına acıyacaktır."

Birincisi böylece dünyadan ayrıldıktan sonra vahşi eğlencelerini ikincisiyle sürdürdüler. Saçlarıyla beraber başının derisini yüzdüler ve ardından ona sordular: "Vücudunun her uzvuna işkence etmememiz için, sana verdiğimiz yemeği yiyecek misin?"

Ama o ataları gibi konuştu: "Asla!" Şimdi de işkence sırası ona geldi.

Son nefesini verirken şöyle bağırdı: "İnsanlık dışı canavar, yaşamımıza son verebilirsin, ama bu dünyanın kralı bizi diriltecektir, çünkü sonsuza dek yaşamak amacıyla onun yasaları için ölüyoruz."

Ardından üçüncüsüyle eğlendiler. Dilini istedikleri zaman hemen dışarı çıkarttı, yürekli biçimde ellerini uzattı

ve onurlu sözlerle şöyle dedi: "Bu uzuvları bana Allah verdi, O'nun yasaları uğruna bu uzuvları küçümsüyorum. O'nun bu uzuvları bana yeniden vereceğini umut ediyorum."

Genç adamın yürekliliği ve acıyı umursamaması kralı ve yardımcılarını hayrete düşürdü.

O ölünce dördüncüsüne de aynı vahşi işkenceyi uyguladılar. Ölmek üzereyken şöyle bağırdı: "Biz en iyisini seçtik, insan eliyle öldük. Ancak bizi yeniden dirilteceği konusunda Allah'ın verdiği söze inanıyoruz. Oysa sizler için ne diriliş var, ne de yeni bir yaşam."

Mezmur 17

Haklı davamı dinle, ya RAB,

Feryadımı işit! Hilesiz dudaklardan çıkan duama kulak ver!

Sıkı adımlarla senin yollarını tuttum, kaymadı ayaklarım.

Sana yakarıyorum, ey Allah, çünkü bana yanıt verirsin;

Kulak ver bana, dinle söylediklerimi! Koru beni gözbebeği gibi;

Kanatlarının gölgesine gizle! Ama ben doğruluk sayesinde yüzünü göreceğim senin,

Uyanınca suretini görmeye doyacağım.

  1. Okuma: Aziz Pavlus’un Selaniklilere 2. Mektubundan 2,16-3,5

Rabbimiz İsa Mesih'in kendisi ve bizi sevmiş olup lütfuyla bize sonsuz cesaret ve sağlam bir umutvermiş olan Babamız Allah sizi yüreklendirsin, her iyi eylem ve sözde pekiştirsin. Son olarak kardeşler, Rab'bin sözü, aranızda olduğu gibi, hızla yayılsın ve yüceltilsin diye bizim için dua edin. Ahlaksız ve kötü insanlardan kurtulmamız için de dua edin. Çünkü herkes iman etmiş değildir. Ama Rab güvenilirdir. O sizi pekiştirecek, kötü olandan koruyacaktır. Buyurduklarımızı yapmakta olduğunuza ve yapacağınıza dair Rab'de size güvenimiz vardır. Rab yüreklerinizi Allah'ın sevgisine ve Mesih'in sabrına yöneltsin.

İncil: Luka 20,27-38

Ölümden sonra diriliş olmadığını söyleyen Sadukilerden bazıları İsa'ya gelip şunu sordular: «Öğretmenimiz, Musa yazılarında bize şöyle buyurmuştur: `Eğer bir adamın evli olan kardeşi çocuksuz ölürse, o adam ölenin karısını alıp soyunu sürdürsün. Yedi kardeş vardı. Birincisi kendine bir eş aldı, ama çocuksuz öldü. İkincisi de, üçüncüsü de kadını aldı; böylece kardeşlerin yedisi de çocuk bırakmadan öldü. Son olarak kadın da öldü. Buna göre, diriliş günü kadın bunlardan hangisinin karısı olacak? Çünkü yedisi de onunla evlendi.»
İsa onlara şöyle dedi: «Bu çağın insanları evlenip evlendirilirler. Ama gelecek çağa ve ölülerin dirilişine erişmeye layık görülenler ne evlenir, ne evlendirilir. Bir daha ölmeleri de söz konusu değildir. Çünkü meleklere benzerler ve dirilişin çocukları olarak Allah'ın çocuklarıdırlar. Musa bile alevlenen çalıyla ilgili bölümde Rab için, `İbrahim'in Allah'ı, İshak'ın Allah'ı ve Yakup'un Allah'ı' deyimini kullanarak ölülerin dirileceğine işaret etmişti. Allah ölülerin değil, yaşayanların Allah'ıdır. Çünkü O'na göre bütün insanlar yaşamaktadır.»