ME
NU

OMELIE / Omelie TR

24 set 2017
24/09/2017 - OLAĞAN DEVRE - 25. Pazar Günü – A 

24/09/2017 - OLAĞAN DEVRE - 25. Pazar Günü – A 

1.Okuma Yeşaya 55,6-9* Mezmur 144/145* 2.Okuma Fil 1,20c-27a * İncil Mt 20,1-16


Aziz Pavlus, Filipililere İsa’dan O’ndan mutlu olmak üzere sonsuz hayata çağırılması isteğini samimiyetle ve güvenle açıklamaktadır: “Çünkü benim için, yaşamak Mesih’tir, ölmek kazanç’tır”. Bu söz üzerine eğer Rab hayatının kardeşler için yararlı olduğunu sanıyorsa, Pavlus bu isteğinden vazgeçmeye hazırdır! O, Rab ile olma isteğinin, hiçbir şekilde egoizmini taşımasını istemiyor; o, her durumda kendinin müminlerin imanlarına yardımcı olmasını istiyor. Havarinin bu itirafı, bizleri kendi kendimizi sorgulamaya götürüyor. İsa’ya mı aitsin? O’ndan mı olansın? Canlı, samimi, sürekli mi bir imanı yaşamakta mısın? O zaman sen de kardeşlere bir destek olmak için, iman etmeyenler uğuruna bir misyoner olmak için, sonsuz hayattan hala yoksun olana doğru bir baba olmak için fırsatları arayacaksın! İsa, kendi kendimizi düşünmeye devam edelim diye, başkaların sadece sağlıklarını ya da maddi refahlarını düşünelim diye de, bize iyilik etmedi, bizi affetmedi, bizi yenilemedi, bize Kutsal Ruh’u vermedi ki! O bizleri her anda Kendinin Allah’ın bağında işbirlikçisi istiyor!

Bugünkü mesel, Rab’bin O’na bağlanan birilerini aralıksızca aramakta olduğunu çok iyi ifade ediyor. O, her saatte işsiz olan biri var mı diye görmek için çıkan bir bağın sahibi gibidir. Sen de bu insanlardan biri misin? Belki çok çalışıyorsun, belki de pek çok işlerle uğraşıyorsun, fakat belki bu işlerin hepsi O’nun bağından dışında mı? Ya da senin Allah’ın Hükümranlığında küçük veya büyük bir görevin var mı, katkıda bulunuyor musun? Sen, Rab’be cevap vermek üzere kendini hazır tut. O, kendi işi için, yani insanlara ruhani bir iyiliğini sağlamak için, Kilise’nin inşa edilmesi için aralıksızca katkıda sürekli hizmet edecek kişiler aramaktadır. O’nun önerilerine, O’nun çağrılarına dikkatli ol! Genç yaşta mısın? Olgun musun? Yaşlı mısın? Çocuk ya da delikanlı mısın? Herkes için yer var, senin için de iş var. Burada biri diğerinden daha yetenekli ya da yeteneksiz değildir. Herkes başkalarından daha layık da değildir! İş yerlerini veren Rab’dir. O, bilmeyenlerin arasında, küçük ve yoksul olanlar arasında, herkesten reddedilenlerin arasında aramaktadır. Bu, “Bağında çalışacak işçi tutmak” üzere “bağın sahibinin” pek çok kere evden çıkıp işçi araması ile doğrulanmaktadır. Bağın benzeri, bağı Allah’ın halkına benzeten bazı peygamberlerin mesellerini hatırlatıyor. O halde bağında çalışmak; Allah’ın halkının iyiliği için, bugün Kilise için de diyebiliriz, çalışmak demektir. Kilise’nin inşa edilmesi ve restorasyonu için çalışmak, insanlar kişisel olarak İsa ile birlik içinde olsunlar diye, O’nun bilgeliğini tadabilsinler diye, aralarında birbirlerine olan sevgi ve ahenk olsun diye, hiç kimse kendi kendisine yaşamaması diye çalışmak demektir. Eğer Kilise’de Allah’ın sevgisinin ateşi mevcut ise, eğer onda karşılıklı sevgi canlı halde ise, bu durumdan herkes, Kilise’ye ait olmayanlar dahil, faydalanabilecekler. Zaten Kilise, maya gibi, tuz gibi, ısısını ve ışığını etrafına yayan küçük bir alev gibidir! Bugünkü meseli dinleyince bizi şaşkın bırakan sonucudur. Sanki İsa için bu çok önemliymiş. Son gelmiş olan, on birincinin saatteki işçisi, herkesten daha az çalışmış olan işçi, sabah erken saatten beri yorgunlukla çalışmış olan işçi aynı parayı alıyor. Ve de birinci işçi, bağın sahibini adaletsiz olduğunu yargılıyor.

Benim tecrüben ise, bambaşkadır: Rab için çabaladığımda, O’na varan her kişi için, son saatte varırsa bile mutluyum. Sevincim, kardeşin sevincidir. Ödülüm İsa’nın sevincidir, O’nun gibi bir yüreğe sahip olmamdır. Rab için çabaladığımda kendim için hiçbir şey aramıyorum, çünkü ben de, küçük ölçüde olsa da, O’nun gibi oldum, ben de karşılıksızca sevmeyi beceriyorum! Gerçekten Allah’ın düşüncelerin, insanlarınkinden farklıdır. Fakat O’nun için yaşadığımızda, O’nun düşünceleri, bizim düşüncelerimiz oluyor ve de bizi sevinçle dolduruyorlar.

Peygamber Yeşaya da aynı şeyi söylemektedir: Allah’ın düşünceleri bizimkilerden farklı, daha da iyi, daha da mükemmeldirler. Bizim O’ndan öğrenmeye daima ihtiyacımız var. Allah’ın verdiği karşılık, insanların verdiği karşılık ile mukayese edilemez. İnsanlar, yarımı ya da iki mislisini veriyorlar. Allah insanları kendisini vererek ödüllendiriyor: O, Kendisini ne bölünemez ne de çoğalamaz. Bunun için O’nun ödüllü, az veya çok çalışan için, herkes için, tümdür.

İsa, bana hiçbir şey verme! Sadece kardeşlerimi mutlu halde, senin ellerinde kurtulmuş halde, sana sarılmış ve senden mutlu halde görmemi sağla. Senin sevincin benim sevincim olacak ve ödülümün eksiği olmayacaktır!

   

OKUMALAR


1.Okuma: Yeşaya 55,6-9

Bulma fırsatı varken RAB'bi arayın, yakındayken O'na yakarın.

Kötü kişi yolunu, fesatçı düşüncelerini bıraksın;

RAB'be dönsün, merhamet bulur, Tanrımız'a dönsün, bol bol bağışlanır.

"Çünkü benim düşüncelerim sizin düşünceleriniz değil,

Sizin yollarınız benim yollarım değil" diyor RAB.

"Çünkü gökler nasıl yeryüzünden yüksekse, yollarım da sizin yollarınızdan,

Düşüncelerim düşüncelerinizden yükseltir.

Mezmur 144/145

Ey Tanrım, ey Kral, seni yücelteceğim,

Adını sonsuza dek öveceğim.

Seni her gün övecek,

Adını sonsuza dek yücelteceğim.

RAB büyüktür, yalnız O övgüye yaraşıktır,

Akıl ermez büyüklüğüne.

RAB lütufkar ve sevecendir,

Tez öfkelenmez, sevgisi engindir.

RAB herkese iyi davranır,

Sevecenliği bütün yapıtlarını kapsar.

RAB bütün davranışlarında adil,

Yaptığı bütün işlerde sevecendir.

RAB kendisini çağıran,

İçtenlikle çağıran herkese yakındır.


2.Okuma: Aziz Pavlus’un Filipilere Mektubundan 1,20c-27a

Hiçbir şekilde utandırılmayacağımı, yaşasam da ölsem de, Mesih'in her zamanki gibi şimdi de bedenimde yüceltilmesi için tam bir cesaret gösterebileceğimi bekliyor ve umut ediyorum. Çünkü benim için, yaşamak Mesih'tir, ölmek kazançtır. Eğer bu dünyada yaşamaya devam edersem, yararlı işler yapacağım. Ama hangisini seçeceğimi bilemiyorum. İki seçenek arasında kaldım. Bu dünyadan ayrılmayı ve Mesih'le birlikte olmayı arzuluyorum; bu çok daha iyidir. Ama bu dünyada kalmam sizin için daha gereklidir. Bundan emin olarak biliyorum ki, kalacağım. İmanda gelişip sevinmeniz için hepinizle birlikte olmaya devam edeceğim. Öyle ki, tekrar yanınıza geldiğimde, Mesih İsa'da benimle daha çok övünebilesiniz.
Ancak yaşayışınız Mesih'in müjdesine layık olsun.


İncil: Matta 20,1-16

«Göklerin Egemenliği, bağında çalışacak işçi tutmak için sabah erkenden dışarı çıkan toprak sahibine benzer. Adam, işçilerle günlüğü bir dinara anlaşıp onları bağına göndermiş.
«Saat dokuza doğru tekrar dışarı çıkmış, çarşı meydanında boş duran başka adamlar görmüş. Onlara, `Siz de bağa gidip çalışın. Hakkınız ne ise, veririm' demiş, onlar da bağa gitmişler.
«Öğleyin ve saat üçe doğru yine çıkıp aynı şeyi yapmış. Saat beşe doğru çıkınca, orada duran daha başkalarını görmüş. Onlara, `Neden bütün gün burada boş duruyorsunuz?' diye sormuş.
«`Kimse bize iş vermedi ki' demişler.
«Onlara, `Siz de bağa gidin, çalışın' demiş.
«Akşam olunca, bağın sahibi kâhyasına, `İşçileri çağır' demiş. `Sonunculardan başlayarak, birincilerine kadar, hepsine ücretlerini ver.'
«Saat beşe doğru işe başlamış olanlar gelip kâhyadan birer dinar almışlar. Birinciler gelince daha çok alacaklarını sanmışlar, ama onlara da birer dinar verilmiş. Paralarını alınca bağın sahibine karşı söylenmeye başlamışlar. `Bu sonuncular yalnız bir saat çalıştılar' demişler. `Ama sen onları, günün yükünü ve sıcağını çeken bizlerle bir tuttun!'
«Bağın sahibi onlardan birine şöyle karşılık vermiş: `Arkadaş, sana haksızlık ettiğim yok! Seninle bir dinara anlaşmadık mı? Hakkını al, git! Sana verdiğimi bu sonuncuya davermek istiyorum. Kendi paramla istediğimi yapmaya hakkım yok mu? Yoksa elim açık diye kıskanıyor musun?'
«İşte böylece sonuncular birinci, birinciler de sonuncu olacak.»