ME
NU

OMELIE / Omelie TR

10 set 2017
10/09/2017 - OLAĞAN DEVRE - 23. Pazar Günü – A 

10/09/2017 - OLAĞAN DEVRE - 23. Pazar Günü – A 

1.Okuma Hezekiel 33,7-9* Mezmur 94/95* 2.Okuma Rom 12,1-2 * İncil Mt 16,21-27


Hıristiyanlar, kardeşlerine nasıl davranmaktadırlar? Onlar; birlik içinde yaşamaya, İsa’nın öğretişlerini yerine getirmekte birbirlerine yardım etmeye devam etmektedirler, Allah’ın şanı için toplanmış Kilise olarak yetenekli olmalıdırlar. İsa’nın görünen biçimde aralarında artık olmayacağı zamanda onların sadece kuramsal olarak değil somut bir şekilde de birbirlerini kardeş olarak sanmaları gerekecektir. İşte İsa bu konu ile de ilgileniyor. O; öğrencilerinin de, öğrencileri olacak olanların da, günahkar olduklarını, onların her gün O’na itaat edemeyeceklerini, egoizmin onları hala güçle deneyebileceğini, bu şekilde de onların birbirlerine kötülük yaparak düşebileceklerini de bilmektedir. Gerçekten O, şöyle söylemişti: “Ayartılmamak için dua edin”. İsa, kendisi ile birlikte artık mükemmel azizlerin olmadığını bilmektedir. Hepsi sevgide büyüyüp olgunlaşmalıdır. Fakat şu anda nasıl davranılmalıdır? Eğer biri günah işleyip diğerini incitirse, diğerine zarar verirse, acaba bu birine bunu yapmaya izin verilmeli midir? Sanki görmemişiz gibi mi gözükmeli? Ya da bu birisi ile köprüleri koparmalı mıyız? Bu sorunları Rab önceden görüyor. Ve Matta İncil’ini yazarken imanlılar artık İsa’nın öğretişlerini yaşamakta idiler. “Eğer kardeşin sana karşı günah işlerse”, sadece sana değil de, ilk önce ona ve bütün cemaate, özellikle de Allah Baba’ya ki o davranıştan yüceltilmez, zarar gelir. Ne yapılmalı? O kardeşine, iyi yola dönsün ve Allah’ın Hükümranlığının gelmesine ve açıklanmasına engel olmasın diye, yardım edilmelidir. İsa şöyle diyor: “Nazikçe davran; kardeşinle yüz yüze konuş, belki o sana teşekkür edecektir. Eğer o senin sevgini kabul etmezse ve seni selamından yoksun bırakırsa bile, bir ya da iki kişiden yardım dile: Belki onlar daha iyi hakları getirecekler, belki de sesleri daha da kabul edilebilen, daha da ikna edici olacaktır. Eğer o kardeş direnmiş ise, düzeltmeleri kabul etmezse, teslim olma: O kardeş, ne pahası olursa olsun, kurtulmalıdır. Bütün cemaati araya sok. Buna da aldırış etmiyor mu? O kardeşin cemaati bırakması gerekecektir, bir putperestmiş gibi olacaktır, onunla hiçbir işin olmayacaktır. Belki bu şekilde o, durumunun ciddiyetinin farkına varacaktır. Maalesef kendisini Hıristiyan olarak gösteren, fakat cemaatin ve çobanlarının öğütlerine aldırış etmeyen kişiler de var. Sen onlarla ilişkiye girme, yoksa imanın zarar görecektir. İsa’nın uyarısı ciddidir. Ve de bunun nedeni vardır. Gerçekten de Kilise’nin “yeryüzünde bağlayacağı her şey gökte de bağlanmış olacak” hem de “yeryüzünde çözeceği her şey gökte de çözülmüş olacak”. Dünyada Allah’ın otoritesi var. Allah’ın insanlara o kadar sevgi dolu olan bir otoriteyi vereceğine güvenmesi, büyük bir gizemdir! Evet, çünkü Allah’ın otoritesi, O’nun bizi sevme biçimidir. Bu gizem, daha derin bir anlatıma, daha derin bir açıklamaya layıktır. Bunun için İsa şöyle devam ediyor: “Nerede iki ya da üç kişi benim adımla toplanırsa, ben de orada onların arasındayım”. Bunun içindir ki insanlar Allah’ın otoritesine sahip olmaktadır, çünkü aralarında Peder’in sağında oturan Oğul vardır! “Nerede iki ya da üç kişi benim adımla toplanırsa”: Burada, Rab’bin var olması; emin, gerçek, güçlü, kefil olunmuştur. İsa az sözler kullandı, fakat tam da bunun için bu sözler tartılmalı, anlaşılmalı, hepsi anlaşılmalı. İki ya da üç: Küçük, en küçük sayı bu: Orada ilişki var, orada yeni emir yaşanabilmektedir, orada birbirleri sevebilmektedir. Sadece bir kişinin olması, yeterli değildir; hayır, her ne kadar bu kişi aziz, ya da büyük ya da zengin ya da yoksul olursa da. Hayır, “iki ya da üç”. Bunlar da “toplanmış”: Bunlar, bir araya birlikte toplanmış olmalıdır, bir araya geldiler ve de bir araya gelmek için, bunlar yalnızlıklarından çıktı, tembelliklerini bıraktı, bir sevgi hareketi ile birbirlerine doğru çıktılar. Birkaç adım attılar: Onların her birini kendisine ait olan birkaç şeyden vazgeçti, diğerinin ortamına girmek için kendi güvencesinden vazgeçti. Ve de bunun tümü, “benim’ adıyla”, yani İsa’nın adına doğru, gözlerin önünde O’nu tutarak, O’nun sevgisi uğruna. İsa; benden de, senden de daha çok önemli oldu. İşte bu, İsa’nın kendisinin dirilmiş olarak var olmasını teminat ettiği yerdir. Eğer burada O var olursa, burada O, mucizelerini yapar, hikmetini bağışlar, hükümranlığını gerçekleştirir, Kilisesini açığa getirir. Sen imanlı mısın? İsa’ya O’nun var olabilmesi için bir yeri vermek üzere başka imanlılarla birlikte bir araya gelmeye çalışıyor musun? Eğer İsa’yı seversen, İsa’nın adıyla bir araya gelmek için, zamanı, biçimleri, kardeşleri de bulursun. Bu; dua etmek için ya da birlikte İncil’in Sözünü okumak için, yoksullar veya hastalar, çocuklar veya anne babalar, gençler veya aynı yaştakiler için sevgi hareketlerini düzenlemek için fırsat olabilir. İsa’yı seversen eğer, hiçbir zorluk kalmayacaktır ve sadece köyünde, apartmanında, tatilde ya da iş yerinde O’nu mevcut kılma sevinci olacaktır. İsa’yı seversen eğer... O zaman sen başkalarını seven biri olacaksın, birini düzeltmeyi, başkalarının sana yaptıkları düzeltmeleri kabul etmeyi de becereceksin. Ve de İsa’ya somut bir yeri vereceksin: Bu, kardeşlere doğru yaşayabileceğin en büyük sevgi olacaktır.


 

OKUMALAR

1.Okuma: Hezekiel 33,7-9

 

"İnsanoğlu, seni İsrail halkına bekçi atadım. Benden bir söz duyar duymaz onları benim yerime uyaracaksın.

Kötü kişiye, 'Ey kötü kişi, kesinlikle öleceksin' dediğim zaman, onu uyarmaz, kötü yolundan döndürmek için konuşmazsan, o kişi günahı içinde

ölecek; ama onun kanından seni sorumlu tutacağım.

Ancak kötü kişiyi uyardığın halde yolundan dönmezse, o günahı içinde ölecek. Ama sen canını kurtarmış olacaksın.

Mezmur 94/95

Gelin, RAB'be sevinçle haykıralım,

Bizi kurtaran kayaya sevinç çığlıkları atalım,

Şükranla huzuruna çıkalım,

O'na sevi

nç ilahileri yükseltelim!

Gelin, tapınalım, eğilelim,

Bizi yaratan RAB'bin önünde diz çökelim.

Çünkü O Tanrımız'dır,

Bizse O'nun otlağının halkı,

Elinin altındaki koyunlarız.

Bugün sesini duyarsanız,

Meriva'da, o gün çölde, Massa'da olduğu gibi,

İnatçılık etmeyin.

Yaptıklarımı görmelerine karşın,

Atalarınız orada beni sınayıp denediler.

2.Okuma: Aziz Pavlus’un Romalılara 12,1-2

Birbirinizi sevmekten başka hiç kimseye bir şey borçlu olmayın. Çünkü başkalarını seven, Kutsal Yasa'yı yerine getirmiş olur. «Zina etme, adam öldürme, hırsızlık yapma, başkasının malına göz dikme» buyrukları ve bundan başka ne buyruk varsa, şu sözde özetlenir:«Komşunu kendin gibi sev.» Sevgi, komşuya kötülük etmez. Bu nedenle sevgi, Kutsal Yasa'nın yerine getirilmesidir.


İncil: Matta 16,21-27

 

«Eğer kardeşin sana karşı günah işlerse, ona git, suçunu kendisine göster. Her şey yalnız ikinizin arasında kalsın. Kardeşin seni dinlerse, onu kazanmış olursun. Ama dinlemezse, yanına bir ya da iki kişi daha al ki, söylenen her şey iki ya da üç tanığın sözüyle doğrulansın. Eğer kardeşin onları dinlemek istemezse, durumu inanlılar topluluğuna bildir. İnanlılar topluluğunu da dinlemek istemezse, onu bir putperest ya da vergi görevlisi yerine koy.
«Size doğrusunu söyleyeyim, yeryüzünde bağlayacağınız her şey gökte de bağlanmış olacak. Yeryüzünde çözeceğiniz her şey gökte de çözülmüş olacak. Yine size şunu söyleyeyim, yeryüzünde aranızdan iki kişi, dileyecekleri herhangi bir şey için uyuşurlarsa, göklerdeki Babam dileklerini yerine getirir. Nerede iki ya da üç kişi benim adımla toplanırsa, ben de orada onların arasındayım.»