ME
NU

OMELIE / Omelie TR

24 nov 2019
24/11/2019  -  OLAĞAN DEVRE  - 34. PAZAR GÜNÜ - C

24/11/2019  -  OLAĞAN DEVRE  - 34. PAZAR GÜNÜ - C

EVRENİN KRALI MESİH İSA BAYRAMI

İlk okuma 2Samuel 5,1-3 * Mezmur 122 (121) * İkinci okuma Kol 1,12-20 * İncil Lk. 23,35-43

 

"Allah, bizleri karanlıkların güçlerinden kurtarıp sevgili Oğlunun krallığına eriştirdi". Bu sevgili Oğul'a doğru, bugün, sevgi ve minnet dolu bakışlarımızı çevirmekteyiz. Her mutluluğumuz ve her tesellimiz, insanlarla olan her gerçek ve derin birlik, her yürek huzuru bize, İsa sayesinde bağışlanıyor; çünkü O, günahkar olan bizler için hayatını feda etti ve itaatinin meyvesi olarak bunu elde etti. Aziz Pavlus, düşünceleri aracılığıyla, İsa'yı sevmemize yardımcı oluyor.

"Mesih, görünmez Allah'ın görüntüsüdür". İsa'nın "Beni görmüş olan, Baba'yı görmüştür" diye söylediği gibi, görünmez Allah, kendisinde görünür oldu. Artık görünmez Allah saklı değil, "gizemli" değil, fantezi ve akıl yürütmeler aracılığıyla O'nu tasavvur etmeye gerek kalmadı: Allah, İsa'nın şahsında ve yaşamında kendisini tanıttı. Bunun için Peder'in hoşuna gitmemiz için, İsa'yı kabul etmeye, O'nun duygularını ve ruhunu benimsemeye çalışıyoruz.

"O, kendisinin manevi bedeni olan Kilise'nin başıdır". İsa bizden ayrılmıyor, bizden uzak değildir. O, O'na ait olanlarla, O'nun adında vaftiz edilenlerle, Allah'ın halkını oluşturanlarla daima birliktedir. Mesih İsa bu halkın kralı, ilk olanı, hatta başıdır: Herkes O'na bağlıdır, çünkü birlikte kalmak için ve sevgiyle birbirlerine hizmet edebilmek için, herkes O'ndan güç alıyor. Bedenin bütün üyelerine varlık ve anlam veren, İsa olduğu için, O, "her şeyde ilk yeri" aldı, çünkü bütün şeyler O'nun sevgisiyle sevenlerin hizmetinde bulunuyorlar.

"Allah yetkinliğinin tümünün O'nda bulunmasını uygun gördü": Yani İsa'da hiçbir eksiklik yoktur, ne sevgi ne de bilgelik konusunda; O'nda tanrısallık bulunuyor, O'nda Allah’ın kendisi mevcuttur! Mesih İsa'ya bakarak, bizi sevip bekleyen Allah'ı görüp tanıyoruz. Maalesef O'na olan bakışımız günah ve egoizm yüzünden sık sık bozulmuş oluyor. Bazen O'na, İsa'nın haça gerildiğinde orada duranlar gibi, bakıyoruz: Onlar sadece, insanlar tarafından ölüm cezasına mahkum edilen birini, çok acı çeken, bunun için Allah tarafından lanet edilmiş olarak bile sayılabilecek bir insanı görüyorlardı. İncil'in bu sayfasına bakalım.

"Halk orada durmuş bakıyordu": Halk karar vermiyor. İsa'yı, herkese iyilik eden biri olarak tanımışlardı, O'nu dinleyerek, bilginlerinden daha hikmetli olduğunun farkına varmışlardı, fakat şimdi O'ndan şüpheleniyorlar, çünkü 'bilgili' din yöneticileri O'nu reddetmektedirler.

"Yöneticiler, O'nunla alay ediyorlardı": İsa'nın başkalarını kurtardığını biliyorlardı. Onlar O'nun yaptığı mucizeleri ve kendisinin, sadece Allah'ın hoşuna gittiğini değil, Allah'ın Mesih'i de olduğunu gösteren ispatları da hatırlıyorlar; fakat bunları, minnetsizce ve mucizelerin anlamını kabul etmeden, hatırlamaktadırlar. Onlar İsa’nın karşılıksız sevgisini görüp onu kıskanıyorlar; sadece kendilerini düşündükleri için, İsa'nın da onlar gibi olmasını, kendisini düşünmesini, istiyorlar: "Kendini kurtarsın!". Fakat İsa, gerçekten "Allah'ın seçtiği Mesih" olduğundan, kendisini düşünmüyor, kendisini Allah'ın hikmetine tamamen teslim ediyor. İsa'nın haçı Allah'ın projesindeydi ve Peygamberler daha evvel O'nun ıstıraplarını bildirmişlerdi.

"Askerler de onunla alay ediyorlardı" ve Pilatus'un O'na verdiği, "Yahudilerin Kralı", unvanını kullanarak, O'nu saf olarak görüyorlar. Fakat Kutsal Yazıları tanıyan İsa, kral ünvanının ölümünün de öngördüğünü biliyordu: Kendisinin bir sunuşu olarak, herkesin yararına sevgi kurbanı olarak, gerekli olan bir ölüm. Din yöneticileri gibi, askerler de, "kurtar kendini!" diyorlar. Kendini kurtarmak, her insanın doğal eğilimidir, fakat bu; korkunun ve dünyayı kana bulayan ve insanları birbirlerine karşı koyan şiddetin ve zorbalığın kaynağıdır. İsa kendisini ölümden değil, dünyayı kötülükten kurtarmak istiyor!

Haça gerilmiş suçlulardan biri, "kendini de" ve "bizi de kurtar!" diyor. İşte İsa tam bunun için acı çekiyor ve ölüyor: Bizi kurtarmak için. Öbür suçlu bunun farkına varmıştı: İman dolu bir bakışla İsa'ya dönüyor ve, bugün bizim de benimsediğimiz sözlerle, O'na hitap ediyor: "Ey İsa! Kendi Krallığının Ülkesine girdiğinde, beni hatırla!". Bu suçlu, kendi gözlerine inanmaktadır: İsa'yı kamçılanırken ve başına dikenli bir taç konulurken gördü. O'nun farklılığını ve kutsallığını gördü. Tüm ötekilerden farklı olduğunu gördü. Bunun için genel düşünceye karşı gelerek, İsa'nın kral olarak gireceği o krallığa inanıyor.

İsa'nın Hükümranlığı, Peder tarafından O'na verilmiş olan Hükümranlıktır. O Hükümranlıkta, herkesin hizmetkarı olmak isteyen İsa, "İlk" ve "Kral"dır. İsa mükemmel ve en güzel şekilde kraldır, çünkü O'na itaat edenlere, O'nu kendi hayatlarının kralı olarak kabul edenlere, dolu bir yaşam ve sevinç bağışlıyor. Mesih İsa, Peygamberlerin sözlerini gerçekleştiren Kraldır; iyi çobanın kendi koyunlarına davrandığı gibi, halkına rehberlik eden, koruyan ve besleyen Kraldır!

 

 

OKUMALAR

 

  1. 1. Okuma 2Sam 5,1-3

 

İsrail'in bütün oymakları Hevron'da bulunan Davut'a gelip şöyle dediler: "Biz senin etin, kemiğiniz. Geçmişte Saul kralımızken, savaşta İsrail'e komuta eden sendin. RAB sana, 'Halkım İsrail'i sen güdecek, onlara sen önder olacaksın' diye söz verdi."

İsrail'in bütün ileri gelenleri Hevron'a, Kral Davut'un yanına gelince, kral RAB'bin önünde orada onlarla bir antlaşma yaptı. Onlar da Davut'u İsrail Kralı olarak meshettiler.

 

 

Mezmur 122

 

Bana: "RAB'bin evine gidelim" dendikçe sevinirim.

Ayaklarımız senin kapılarında, ey Yeruşalim!

Bitişik nizamda kurulmuş bir kenttir Yeruşalim!

Oymaklar çıkar oraya, RAB'bin oymakları,

İsrail'e verilen öğüt uyarınca,

RAB'bin adına şükretmek için.

Çünkü orada yargı tahtları,

Davut soyunun tahtları kurulmuştur. 

 

  1. Okuma Kol 1,12-20

 

Bizi kutsalların ışıktaki mirasına ortak olmaya yeterli kılan Baba'ya şükretmeniz için dua ediyoruz. O bizi karanlığın hükümranlığından kurtarıp sevgili Oğlunun egemenliğine aktardı. O'nda kurtuluşa, günahlarımızın bağışına sahibiz.

Görünmez Allah'ın görüntüsü, bütün yaratılışın ilk doğanı O'dur. Nitekim gökte ve yeryüzünde, görünen ve görünmeyen şeyler, tahtlar, egemenlikler, yönetimler ve hükümranlıklar, her şey O'nda yaratıldı. Her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun için yaratılmıştır. Her şeyden önce var olan O'dur ve her şey varlığını O'nda sürdürmektedir. Bedenin, yani inanlılar topluluğunun başı O'dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O'dur. Çünkü Allah, tüm doluluğunun O'nda bulunmasını uygun gördü. O'nun çarmıhta akıtılan kanı aracılığıyla esenliği sağlamış olarak yerde ve gökte olan her şeyi O'nun aracılığıyla kendisiyle barıştırmaya razı oldu.

 

İncil Lk 23,35-43

 

Halk orada durmuş, olanları seyrediyordu. Yöneticiler ise İsa'yla alay ederek, «Başkalarını kurtardı; eğer Allah'ın Mesihi, Allah'ın seçtiği O ise, kendini de kurtarsın» diyorlardı. Askerler de yaklaşıp İsa'yla eğlendiler. O'na ekşi şarap sunarak, «Sen Yahudilerin Kralıysan, kurtar kendini!» dediler. Başının üzerinde şu yafta vardı:`YAHUDİLERİN KRALI BUDUR'.

Çarmıhta asılı duran suçlulardan biri O'na, «Sen Mesih değil misin? Haydi, kendini de bizi de kurtar!» diye küfür etti. Ne var ki, öbür suçlu onu azarladı. «Sende Allah korkusu da mı yok?» diye karşılık verdi. «Sen de aynı cezayı çekiyorsun. Nitekim biz haklı olarak cezalandırılıyor, yaptıklarımızın karşılığını alıyoruz. Oysa bu adam hiçbir kötülük yapmamıştır.» Sonra, «Ey İsa, kendi egemenliğine girdiğinde beni an» dedi. İsa ona, «Sana doğrusunu söyleyeyim, sen bugün benimle birlikte cennette olacaksın» dedi.