Fraternità Gesù Risorto
Casa di Preghiera S.Maria Assunta - Tavodo - TN

ME
NU

Calendario

Omelie

Opuscoli

Altri scritti

OMELIE / Omelie TR

08 dic 2015
08/12/2015 - Günahsız Meryem Bayramı

08/12/2015 - Günahsız Meryem Bayramı

1.Okuma Yar 3,9-15.20 * Mezmur 97 * 2.Okuma Ef 1,3-6.11-12 * İncil Lk 1,26-38

Yaratılış 3,9-15.20

RAB Tanrı Adem'e, "Nerdesin?" diye seslendi. Adem, "Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim" dedi. RAB Tanrı, "Çıplak olduğunu sana kim söyledi?" diye sordu, "Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?". Adem, "Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim" diye yanıtladı. RAB Tanrı kadına, "Nedir bu yaptığın?" diye sordu. Kadın, "Yılan beni aldattı, o yüzden yedim" diye karşılık verdi. Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, "Bu yaptığından ötürü bütün evcil ve yabanıl hayvanların en lanetlisi sen olacaksın" dedi, "Karnın üzerinde sürünecek ve yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, sen onun topuğuna saldıracaksın."

Adem karısına Havva adını verdi. Çünkü o bütün insanların anasıydı.

Mezmur 97

Yeni bir ezgi söyleyin RAB'be.

Çünkü harikalar yaptı,

Zaferler kazandı sağ eli ve kutsal koluyla.

RAB zaferini bildirdi,

Ulusların gözü önüne serdi doğruluğunu.

İsrail halkına sevgisini,

Sadakatini anımsadı;

Tanrımız'ın zaferini gördü dünyanın dört bucağı.

Sevinç çığlıkları atın RAB'be, ey yeryüzündekiler!

Sevinç ezgileriyle yeri göğü çınlatın!

Efesliler 1,3-6.11-12

Bizi Mesih'te her ruhsal kutsamayla göksel yerlerde kutsamış olan Rabbimiz İsa Mesih'in Babası Tanrı'ya övgüler olsun. O, kendi önünde, sevgide kutsal ve kusursuz olmamız için dünyanın kuruluşundan önce bizi Mesih'te seçti. Kendi isteği ve iyi amacı uyarınca, İsa Mesih aracılığıyla kendisine oğullar olalım diye bizi önceden belirledi. Öyle ki, sevgili Oğlunda bize bağışladığı yüce lütfu övülsün. Her şeyi kendi isteği doğrultusunda düzenleyen Tanrı'nın amacına göre önceden belirlenip Mesih'te seçildik. Öyle ki, Mesih'e ilk ümit bağlamış olan bizler, O'nun yüceliğinin övülmesi için yaşayalım.

Luka 1,26-38

Elizabet'in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, melek Cebrail'i Celile'de bulunan Nasıra adlı kente, Davut'un soyundan Yusuf adındaki adama nişanlı olan bir kıza gönderdi. Kızın adı Meryem'di. Onun yanına giren melek, «Ey Tanrı'nın lütfuna erişen kız, selam! Rab seninledir» dedi.
Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı. Ama melek ona, «Korkma Meryem» dedi, «sen Tanrı'nın lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracaksın, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine `en yüce Olan'ın Oğlu' denecek. Rab Tanrı O'na, atası Davut'un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, ve egemenliğinin sonu gelmeyecektir.» Meryem meleğe, «Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki» dedi. Melek ona şöyle cevap verdi: «Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, en yüce Olan'ın gücü senin üstüne gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kalmıştır. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. Tanrı'nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.» «Ben Rab'bin kuluyum» dedi Meryem, «bana dediğin gibi olsun.» Bundan sonra melek onun yanından ayrıldı.

VAAZ

Merhamet’in Kutsal Yılına başlamaktayız: Bu yıl, tesellinin zamanı, aynı zamanda da Tanrı’ya doğru gerçek ve derin dönmemizin bir zamanıdır. Bu yıl boyunca bizler sık sık kendi kendimize Tanrı’nın bizi nasıl olmamızı istediğini soracağız. Gerçekten istememiz ve izlememiz gereken, O’nun isteğidir. Baba’mızın isteğini yerine getirmeyen, ne tür bir evlat olabilir ki? Baba’nın isteğini aramak için kendini İsa ile birleştirmeyen kişi, nasıl Baba’nın sevgisinin iyiliklerini tadabilir? O halde sorularla dolu bir zamana başlamaktayız: Bu soruları ilk önce – dikkatimizi Tanrımıza yöneltmeden önce - isteğimize ve arzularımıza hitap edeceğiz. Bu zamana huzurlu bir şekilde başlamaktayız. Çünkü şimdiden Meryem’in anne bakışı bize eşlik etmektedir. Meryem bize örnek ve kılavuz olacaktır. Bugün gözlerimizin önünde onun ilk niteliğini tutarak ona hayranlıkla bakmaktayız: Bu nitelik, Günahsız, Tertemiz, Lekesizdir. Egoizmimizin ve günahımızın kişisel ve toplumsal hayatımıza getirdiği ve artık alışık olduğumuz o ahenksizlik, Meryem’in niteliği değildir. Oysa onun özelliği, Tamamen Kutsal olmasıdır; Baba Tanrı’nın ve Oğlu olan Mesih İsa’nın kutsallığına tamamen dalmasıdır; tamamen Kutsal Ruh’un ışığı ile kuşanmasıdır. Günah, Meryem’de açık kapılar bulamadı, bu yüzden onun içerisine giremedi ne de iç giysisini bozamadı. Bu durumu sayesinde Meryem, Allah’ın merhametini tanımakta ve de bu merhametinden Meryem’in kendisi faydalanmaktadır. Çünkü insani durumun zayıflığı ona da aittir. Tam da günahsız olması sayesinde Meryem, bu merhametin cömert ve dikkatli dağıtıcısı olabilir. Bunun içindir ki biz Meryem’e, merhametin annesi ya da merhametin kraliçesi diyoruz. Bizler ve bütün günahkarlar, “biz günahkarlar için dua eyle” diyerek ve de ısrarla dileyerek, ona hitap ediyoruz. Bütün cesareti kırılanlar ve ümitsizliğe kapılanlar ona başvuruyorlar. Çünkü onlar, Meryem’in anne yüreğinin Tanrı tarafından kendisi ile olan karşılaşma yeri olarak bizlere verildiğini bilmektedirler.

Meryem, günah tarafından dokunulan tüm kadınları temsil eden Havva’nın getirdiği zararı ve utancı silen kadındır. Havva, Adem’in suçladığı kadındır: Günah tarafından Havva ile Adem’in birliği tamamen bozulmuştu. Havva, onun kendisini aldattığı için yılanı suçlayan kadındır. Maalesef Havva kendisinin, Tanrı’ya itaatsizlik işleyerek ve O’nun öğretişlerini görmezlikten gelerek, yılanı dinlemesi için ve de yılana itaat etmesi için, kendisini suçlayamadı: Gerçekten de alçak gönüllüğün eksikliği, itaatsizliğin en kötü sonuçlarından birisidir. Fakat Tanrı’nın Kendisi, yılanı mahkum ederek, kadına ümit veren bir vaadi işittirir: “Seninle kadın arasına bir düşmanlık koyacağım”. İşte, Tanrı’nın işi sayesinde, kadın yılana düşman olacaktır. Bugün bu vaat, gerçekleşmektedir. Meryem’in dünyaya gelişi sayesinde erkek ve kadın olan bizler için, günaha düşman bir hayat başlangıcı mümkündür. Nitekim Meryem’in bütün tarihi, yukarıdan gelen Söze olan itaatine ve sadakatine dayanacaktır. “Ben Rab’bin kuluyum, bana dediğin gibi olsun”: Bu sözler, Meryem’in bütün hayatını kapsar. Meryem, Baba’nın Sözünü taşımaya, Baba’nın her projesini gerçekleştirmeye, kendi için yaşamamaya hazırdır. Bu şekilde günah, hayatına ve yoluna yabancı kalır. Bu yol Meryem için de yorucu olacaktır, çünkü Meryem de ölümlü insanlardan, miras olarak, bir beden aldı. Ne yorgunluk ne de zorluk hiçbir zaman - canının delinmesi pahasına olduğunda da - Meryem’in, Tanrı’nın isteğini yerine getirmesini engelleyemedi.

Tamamen itaatli, bunun için de ‘tamamen kutsal’, günahsız olan Meryem, meleği dinlemeye ve Tanrı’ya kendi tezliğini ve hazır olmasını sunmaya devam ediyor. Bunun aynısını her imanlının yüreğinde de, İsa’nın kendine teslim ettiği her evladın yüreğinde de, yapmaktadır. İmanlıların yüreklerinde ve sevgilerinde olan Meryem’in mevcudiyeti, ruhların, canların, bedenlerin bile onun dinlemesine ve cevaplamasına katılır. Melek, Meryem’e: “Sevin!” diyor. Meryem’le birlikte, bizler de bu davete – emre itaat ediyoruz: Meryem’in kabul ettiği ve dünyaya getirdiği Oğlun gelişi ve var olması için, sevinç içinde yaşamaya hazırlanıyoruz. İçimizde yankılanan Meryem’in sesi şöyle cevap veriyor: “Ben Rab’bin kuluyum”! O sesle sesimizi de birleştirelim, öyle ki bugün kutladığımız Bayramız, hayatın yeni bir zamanının gerçek başlangıcı olsun.

Bu zaman, Allah’ın merhametinin kendisini göstermek için yer bulabileceği bir zaman olacaktır. Bu şekilde de bizler pek çok putlarımızdan özgür kılınacağız ve tek ve gerçek Allah’ın sevgisinin taşıyıcısı olacağız. “Sevin!”. Şimdiden bu söze itaat etmeye başlayalım ve de bunu şu şekilde gerçekleştireceğiz: Bizi saran pek çok korku ve üzüntü sebeplerine artık ne yer ne de önem vereceğiz. Çünkü önümüzde yeni ve kutsal bir sebep var olmaktadır: Bizimle olacak ve bizimle kalacak, Baba’nın merhametinin armağanı olan İsa’nın gelişi!