ME
NU

OMELIE / Omelie TR

06 gen 2020
06/01/2020 - Epifanya Bayramı

06/01/2020 - Epifanya Bayramı

İlk okuma Yeşaya 60,1-6 * Mezmur71/72 * İkinci okuma Efesliler  3,2-3.5-6 * İncilMatta 2,1-12

 

Peder Oğul ve Kutsal Ruh'un adına: Bunlar, Kutsal Ayine başladığında rahibin söylediği ilk sözlerdir; bu sözleri söylerken de herkes rahiple birlikte Haç işareti yapar. Bu sözler Vaftizimiz'e aittir, onu hatırlatıyor, onu güncelleştiriyorlar. Herkesin kendi üzerinde yaptığı Haç işareti, Üçlü Birlik ve Tek olan Allah'ın sevgisine katılma sevincini tadabilmemiz için, ödenmiş “fiyatı” da hatırlatıyor; bu fiyat İsa'nın haçıdır. Bu haçtan utanmıyoruz, tersine bizler de onu taşımakla övünüyoruz. Bunun için sadece Ayine değil, her faaliyetimize haç işareti ile başlamaktayız. Yeni güne, her işimize, bir yolculuğa, duamıza başlarken, Vaftimizin kelimeleri söyleyerek haç işareti yapmaktayız. Bu şekilde kendimize ve başkalarına kim ve kime ait olduğumuzu, hangi imanın bizi yönetip sevgimizi canlandırdığını gösteriyoruz. Göstermek, ortaya koymak, belirmek, bu günkü bayramın anlamıdır; “Epifanya” kelimesi, gösterme, belirme demektir. Allah kendisini gösteriyor, daha doğrusu, bugün Allah bütün uluslara kendi Oğlunu gösteriyor. Başlangıçta bu günkü bayramda, sadece Doğudan gelen üç Bilginin İsa'yı tanımasını değil, Ürdün Irmağı'nda Peder tarafından İsa'nın, Allah'ın Oğlu olduğunun bildirilmesi, Kana düğününde İsa'nın kendisini tanıtmasını da kutlanıyordu. Bugün biz özellikle birinci 'göstermeyi' hatırlıyoruz: İsa, sadık İsrail Halkın temsilcileri olan fakirler ve çobanlardan tapıldıktan sonra, putperest ulusların temsilcileri tarafından tanınıp tapılmaktadır. Bu olayın sadece birkaç yönüne bakalım. Üç Yıldızbilimcide temsil edilen putperestler, Yahudilerin Kralı olan Mesih'in zamanını tanıyorlar. Onlar bir yıldız görünce, onu Allah'ın, insanlara armağanı olarak tanıyorlar. O yıldızı görünce onlar kendi kendilerine soru sormayı biliyorlar ve alçakgönüllülükle yola koyuluyorlar. Yıldız onlara her şeyi değil, karşılaşama için bilmeleri gerekenin sadece bir kısmını açıklıyor. Bunun için, alçakgönüllülükle, başkalarından, İbranilerden yardım dilemeliler. Nitekim İbraniler Mesih'in doğacağı yeri biliyorlardı, çünkü yüzyıllardır Kutsal Yazılarda yazılmıştı. Onlar Allah tarafından vaat edilmiş Kralın doğacağı yeri biliyorlardı, ama ne zaman doğacağını bilmiyorlardı. Bu onlara ilan edildiğinde, sarsılıp rahatsız oluyorlar. Sevinmek yerine, korkuya kapılıyorlar: Tıpkı insanların, bir şeyi kaybedeceklerini zannettikleri zaman veya değişiklikler ve yenilgi karşısında bulunduklarında, korktukları gibi. Onlarda alçakgönüllülük yok: Ne Allah'ın putperestlere verdiği armağana, ne de Allah'ın İsrail Halkının beklentilerini yerine getireceğine inanmak istiyorlar! Allah; putperestlere zamanı, İbranilere ise yeri tanıtıyor: İkisi, kendisinden farklı olurlarsa da, başkalarından gelen yardımı kabul etmelidir, çünkü evrenin Allah'ı herkese konuşabilir, herkesi kullanabilir! O, Mesih'ini herkes için göndermektedir. Sadece alçakgönüllü kişiler, Kurtarıcıyla karşılaşabilir ve O'nun sevinciyle coşarlar! Putperestler ve İbraniler: Son olanlar birinci, birinci olanlar ise son olacaklardır! Bugün İncil'deki olay şimdiki zamanlar ve durumumuz için de çok anlamlıdır. Bir kimse ciddi bir şekilde İsa'yı arıyorsa, O'nu reddedenlerin arasında rahatsızlık ve kargaşa doğuyor. Yeni doğmuş İsa, hem O'nu tapınmak isteyenler tarafından, hem de O'nu öldürmek isteyen tarafından aranmaktadır.

İsa'yı arayan doğudan gelen Bilginler, O'nu Meryem Ana'nın kucağında buluyorlar: Annesi yokmuş gibi davranarak İsa'ya yaklaşmak, imkansızıdır! Onlar çok ciddiyetle davranıyorlar: O'nun önünde sandıklarını boşaltıyorlar. O'nun krallığını, insanlığını ve tanrısallığını tanıyıp kabul ediyorlar, bu yüzden O'nun önünde ve O'nun için, zenginlikten, yetkiden, büyük olma hırsından vazgeçiyorlar: Altın, buhur ve mür bu gerçeklerin anlamlı birer sembolüdür. İsa için bunlardan vazgeçenler fakir, itaatli ve iffetli oluyorlar. Fakirlik ve itaat, İsa'nın her şey olduğunun işaretidir, iffet ise dikkati ve şefkati kendi üzerine değil, İsa'nın üzerine çekme isteğinin işaretidir: Sadece O, tüm kalbi doldurmaya layıktır. Allah, uzaktan gelen Yıldızbilimcileri insanın kötülüğünden de koruyor: Herodes'in yalancılığı bir rüya aracılığıyla açığa vuruluyor ve onlar başka bir yoldan ülkelerine dönüyorlar. İsa'yla karşılaşan, önce olduğu gibi kalmıyor, artık insani büyüklüğün yolunu kat etmiyor, alçakgönüllü olup saklı bir hayat seviyor!

Bebek İsa sessizlikte kalıp Annesinden başka, bütün dünya tarafından sevilmeyi de kabul ediyor. Bugün ben de, tanınmayan üç kişi ile birlikte, Annesinin kucağındaki İsa'ya sevgimin işaretlerini sunmak istiyorum!

OKUMALAR 

Okuma: Yeşeya 60,1-6

Kalk, parla;

Çünkü Işığın geliyor,

RAB'bin yüceliği üzerine doğuyor.

Dünyayı karanlık, halkları koyu karanlık örtüyor; oysa RAB senin üzerine doğacak,

Yüceliği üzerinde görünecek.

Uluslar senin Işığına, krallar üzerine doğan aydınlığa gelecek.

Başını kaldır da çevrene bir bak, hepsi toplanmış sana geliyor.

Oğulların uzaktan geliyor, kızların kucakta taşınıyor.

Bunu görünce yüzün parlayacak, yüreğin heyecandan hızlı hızlı çarpacak;

Çünkü denizin zenginlikleri senin olacak, ulusların serveti sana akacak.

Deve sürüleri, Midyan'ın ve Efa'nın deve yavruları senin topraklarını dolduracak.

Bütün Saba halkı geliyor, altın ve günnük getiriyor,

RAB'bin erdemlerini ilan ediyorlar.

 

Mezmur 71

Ey Allah, adaletini krala,

Doğruluğunu kral oğluna armağan et.

Senin halkını doğrulukla,

Mazlum kullarını adilce yargılasın!

Onun günlerinde doğruluk serpilip gelişsin,

Ay ışıdığı sürece esenlik artsın!

Egemenlik sürsün denizden denize,

Fırat'tan yeryüzünün ucuna dek!

 

  1. Okuma: Ef 3,2-3.5-6

Allah'ın bana bağışladığı lütfu size ulaştırmakla görevlendirildiğimi duymuşsunuzdur. Yukarıda kısaca değindiğim gibi Tanrı, sır olan tasarısını doğrudan bana açıklayıp bildirdi. Bu sır önceki kuşaklara açıkça bildirilmedi. Şimdiyse Mesih'in kutsal elçilerine ve peygamberlerine Ruh aracılığıyla açıklanmış bulunuyor. Şöyle ki, diğer uluslar da mirasa ortaktır, aynı bedenin üyeleridir ve Müjde aracılığıyla Mesih İsa'da vaade ortaktırlar.

 

İncil: Mt 2,1-12

İsa, Kral Hirodes'in devrinde Yahudiye'nin Beytlehem kasabasında doğduktan sonra bazı yıldızbilimciler doğudan Kudüs'e gelip şöyle dediler: «Yahudilerin kralı olarak doğan çocuk nerede? Doğuda O'nun yıldızını gördük ve O'na tapınmaya geldik.» Kral Hirodes bunu duyunca bütün Kudüs halkıyla birlikte çok tedirgin oldu. Tüm başkâhinleri ve ulusun din bilginlerini toplayarak onlara Mesih'in nerede doğacağını sordu. «Yahudiye'nin Beytlehem kasabasında» dediler. «Çünkü peygamber aracılığıyla şöyle yazılmıştır: Sen, Yahuda diyarında olan ey Beytlehem,
Yahuda önderleri arasında hiç de en önemsizi değilsin!
Çünkü benim halkım İsrail'i güdecek olan önder
senden çıkacaktır.'». Bunun üzerine Hirodes yıldızbilimcileri gizlice çağırıp onlardan yıldızın göründüğü anı tam olarak öğrendi. «Gidin, çocuğu dikkatle arayın, bulduğunuz zaman bana haber verin, ben de gelip O'na tapınayım» diyerek onları Beytlehem'e gönderdi. Yıldızbilimciler, kralı dinledikten sonra yola çıktılar. Doğudagörmüş oldukları yıldız onlara yol gösterdi ve gelip çocuğun bulunduğu yerin üzerinde durdu. Yıldızı gördüklerindeolağanüstü bir sevinç duydular. Eve girip çocuğu annesi Meryem'le birlikte görünce yere kapanarak O'na tapındılar. Hazinelerini açıp O'na armağan olarak altın, tütsü ve mür sundular. Sonra Hirodes'in yanına dönmesinler diye rüyada uyarıldıklarından, ülkelerine başka yoldan döndüler.